get around

Significados de "get around" en diccionario turco inglés : 72 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	get around v.	gezinmek
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around. Sonunda, hastalıktan dolayı yürüyemez hale geldi ve gezinmek için motorlu tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. More Sentences
2	General	get around v.	yayılmak (haber)
What a pity so few Members were here, but perhaps more will turn up in the Chamber when word gets around. Ne yazık ki bu kadar az Üye buradaydı, ama belki de haber yayıldığında daha fazlası Meclise gelecektir. More Sentences
3	General	get around v.	yürümek
In the end, because of the disease, he became unable to walk and had to use a motorized wheelchair to get around. Sonunda hastalığı nedeniyle yürüyemez hale geldi ve etrafta dolaşmak için motorlu bir tekerlekli sandalye kullanmak zorunda kaldı. More Sentences
4	General	get around v.	çok gezmek
He gets around a lot. O çok gezer. More Sentences
5	General	get around v.	dolaşmak
Tom used crutches to get around. Tom etrafta dolaşmak için koltuk değnekleri kullanıyordu. More Sentences
Phrasals
6	Phrasals	get around v.	fırsat bulmak
I thought about writing you a message, but never got around to it. Sana bir mesaj yazmayı düşündüm ama bir türlü fırsat bulamadım. More Sentences
7	Phrasals	get around v.	dolaşmak
It was almost impossible to get around on that street. O caddede dolaşmak neredeyse olanaksızdı. More Sentences
8	Phrasals	get around v.	fırsat bulmak
There were many things that we wanted to do, but we never got around to doing many of them. Yapmak istediğimiz pek çok şey vardı ama çoğunu yapmaya fırsat bulamadık. More Sentences
9	Phrasals	get around v.	dolaşmak
It was almost impossible to get around on that street. O sokakta dolaşmak neredeyse imkansızdı. More Sentences
10	Phrasals	get around v.	etrafından dolaşmak
She's good at getting around rules. Kuralların etrafından dolanmakta iyidir. More Sentences
11	Phrasals	get around v.	fırsat bulmak
I don't know when I'll get around to visiting you. Seni ziyarete gelmeye ne zaman fırsat bulacağımı bilmiyorum. More Sentences
General
12	General	get around v.	hareket etmek
13	General	get around v.	yayılmak (söylenti)
14	General	get around v.	yayılmak
15	General	get around v.	bir yol bulup atlatmak (birini)
16	General	get around v.	kurtulmak (birinden)
17	General	get around v.	bir yol bulup kurtulmak (birinden)
18	General	get around v.	kaçınmak
19	General	get around v.	gidermek
20	General	get around v.	gönlünü etmek
21	General	get around v.	gönlünü yapmak
22	General	get around v.	üstesinden gelmek
23	General	get around v.	başarmak
24	General	get around v.	güvenini kazanmak
Phrasals
25	Phrasals	get around v.	fırsat yakalamak
26	Phrasals	get around v.	yolunu bulmak
27	Phrasals	get around v.	yayılmak
28	Phrasals	get around v.	insanlar arasında yayılmak
29	Phrasals	get around v.	insanlar arasında duyulmak
30	Phrasals	get around v.	insanlar arasında dolaşmak
31	Phrasals	get around v.	birçok kişiyle seks yapmak
32	Phrasals	get around v.	herkesle yatıp kalkmak
33	Phrasals	get around v.	yakayı sıyırmak
34	Phrasals	get around v.	kaçmak
35	Phrasals	get around v.	savuşturmak
36	Phrasals	get around v.	kurtulmak
37	Phrasals	get around v.	sıyrılmak
38	Phrasals	get around v.	bozmak
39	Phrasals	get around v.	alt etmek
40	Phrasals	get around v.	atlatmak
41	Phrasals	get around v.	atlatmak
42	Phrasals	get around v.	ikna etmek
43	Phrasals	get around v.	üstesinden gelmek
44	Phrasals	get around v.	alt etmek
45	Phrasals	get around v.	oradan oraya seyahat etmek
46	Phrasals	get around v.	aktif sosyal hayatı olmak
47	Phrasals	get around v.	duyulmak
48	Phrasals	get around v.	yayılmak
49	Phrasals	get around v.	zaman bulmak
50	Phrasals	get around v.	eli değmek
51	Phrasals	get around v.	bir yerden bir yere gitmek
52	Phrasals	get around v.	bir yerden bir yere ulaşmak
53	Phrasals	get around v.	duyulmak
54	Phrasals	get around v.	yayılmak
55	Phrasals	get around v.	ünlü olmak
56	Phrasals	get around v.	ünü yayılmak
57	Phrasals	get around v.	bilinmek
58	Phrasals	get around v.	kaçınmak
59	Phrasals	get around v.	yan çizmek
60	Phrasals	get around v.	savuşturmak
61	Phrasals	get around v.	cevap vermeden kaçmak
62	Phrasals	get around v.	kurtarmak
63	Phrasals	get around v.	paçayı kurtarmasını sağlamak
64	Phrasals	get around v.	atlatmasını sağlamak
65	Phrasals	get around v.	uygun zamanda yapmak
66	Phrasals	get around v.	zamanı gelince yapmak
67	Phrasals	get around v.	ikna etmek
68	Phrasals	get around v.	birinin fikrini değiştirmek
69	Phrasals	get around v.	tavlamak
70	Phrasals	get around v.	tatlı dille ikna etmek
71	Phrasals	get around v.	tatlı dille sevgisini kazanmak
Slang
72	Slang	get around v.	önüne gelenle yatmak

Significados de "get around" con otros términos en diccionario inglés turco: 55 resultado(s)

	Categoría	Inglés	Turco
General
1	General	get around to v.	vakit ayırıp bir şeyi yapmak
2	General	get around to v.	zaman ayırmak
3	General	get around somebody v.	ikna etmek
4	General	be unable to get one's tongue around a word v.	dili dönmemek
5	General	not get along with the people around v.	çevresi ile geçinememek
6	General	can not get along with the people around v.	çevresi ile geçinememek
7	General	get around somebody v.	kafalamak
8	General	get the run-around v.	boynuzlanmak
9	General	get around to v.	bir şey için zaman bulmak
10	General	get around to v.	vakit bulmak
Phrasals
11	Phrasals	get around someone or something v.	birinin/bir şeyin etrafında toplanmak
12	Phrasals	get around someone or something v.	birinin/bir şeyin etrafına dizilmek
13	Phrasals	get around someone or something v.	birinin/bir şeyin etrafından dolaşmak
14	Phrasals	get around someone or something v.	birini/bir şeyi geçmek
15	Phrasals	get around someone or something v.	birinin/bir şeyin yanından geçmek
16	Phrasals	get around someone or something v.	birini/bir şeyi atlatmak
17	Phrasals	get around someone or something v.	birinden/bir şeyden kurtulmak
18	Phrasals	get around someone or something v.	birinden/bir şeyden kaçınmak
19	Phrasals	get around someone or something v.	birini/bir şeyi ekarte etmek
20	Phrasals	get around someone or something v.	birini/bir şeyi saf dışı etmek
21	Phrasals	get around someone or something v.	birini/bir şeyi konu dışında tutmak
22	Phrasals	get (around) to someone or something v.	sonunda bir şeyle/biriyle ilgilenebilmek
23	Phrasals	get (around) to someone or something v.	sonunda bir konuya/birine geçiş yapabilmek
24	Phrasals	get around to (doing something) v.	sonunda (bir şeyi) yapabilmek
25	Phrasals	get around to (doing something) v.	vakit ayırıp/bulup (bir şeyi) yapabilmek
26	Phrasals	get around to (doing something) v.	(bir şeyi yapabilmek) için zaman/vakit bulmak
27	Phrasals	get around to (something) v.	onunda (bir şeyi) yapabilmek
28	Phrasals	get around to (something) v.	vakit ayırıp/bulup (bir şeyi) yapabilmek
29	Phrasals	get around to (something) v.	(bir şeyi yapabilmek) için zaman/vakit bulmak
Colloquial
30	Colloquial	get around to doing v.	sonunda yapabilmek
31	Colloquial	get around to doing v.	vakit ayırıp/bulup yapabilmek
32	Colloquial	get around to doing v.	yapabilmek için zaman/vakit bulmak
Idioms
33	Idioms	get one's mind around something v.	anlamaya başlamak
34	Idioms	get one's head around something v.	bir şeyi anlamak
35	Idioms	get one's head around v.	bir şeyi anlamaya/kavramaya çalışmak
36	Idioms	get my head around v.	bir şeyi anlamaya/kavramaya çalışmak
37	Idioms	get one's tongue around v.	dili dönmek (zor bir kelimeyi söyleme)
38	Idioms	get one's mind around something v.	jeton düşmek
39	Idioms	get one's head around something v.	jeton düşmek
40	Idioms	get turned around v.	kaybolmak
41	Idioms	get one's arms around something v.	karmaşık bir konuya hakim olmak
42	Idioms	get somebody wrapped around one's finger v.	parmağında oynatmak
43	Idioms	get someone around the table v.	toplantı yapmak
44	Idioms	get someone around the table v.	tarafları masaya toplamak
45	Idioms	get turned around v.	yolunu kaybetmek
46	Idioms	get (one's) tongue around (something) v.	(bir şeye) dili dönmek
47	Idioms	get (one's) tongue around (something) v.	(bir şeyi) telaffuz etmek
48	Idioms	get around the table v.	toplantı yapmak
49	Idioms	get around the table v.	tarafları masaya toplamak
50	Idioms	get your head around something v.	bir şeyi anlamak
51	Idioms	get your head around something v.	bir şeyi idrak etmek
52	Idioms	get your head around something v.	bir şeyi anlayabilmek/çözebilmek
53	Idioms	get your tongue round/around something v.	bir şeye dili dönmek
54	Idioms	get your tongue round/around something v.	bir şeyi telaffuz edebilmek
55	Idioms	get around to v.	eli değmek